Sabır, dayanışma, direniş, kararlılık, alın teri...
Ramazan ÇAKIRCI
Bereket paylaşıldıkça çoğalan iyiliktir. Emeğin, alın terinin, ticaretin, uhuvvetin ve ibadetin bereketini idrak ettiğimiz mübarek Ramazan ayında bunu daha yakinen idrak ediyoruz. Sendika olarak tescil edilmiş yeni büyüme sürecimiz de böyle bir bereket ayına denk geldi.
Bu durumu sadece sayısal çokluğumuzu değil, artan sorumluluğumuzu da gözden geçirme imkânı olarak görmemiz gerekir. Çünkü biliyoruz ki, büyüdükçe yükümüz, güçlendikçe sorumluluklarımız artıyor. Sayımızın, yükümüzü artırdığının farkındayız.
Genel yetkide sekizinci yılımızı güçlenerek geride bıraktık. Eğitim-Bir-Sen, birlerle başladığı yolculuğunda çeyrek yüzyılı hep büyüyerek geçirdi. İmzaladığımız mutabakat metnine göre üye sayımız 426 bin 647 olarak tescillendi.
Kredi ve Yurtlar Kurumu’nda muazzam bir başarı yakaladık. Sendikal örgütlenmemiz yüzde elinin üzerine çıktı. Bu başarıyı ödüllendirmemek olmazdı. Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü ve Ankara Kredi Yurtlar Kurumu İl Müdürlüğü’ndeki üyelerimizden oluşan Ankara 7 No’lu Kredi Yurtlar Kurumu şubemizi kurduk. Böylece Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek Kredi ve Yurtlar Kurumu bünyesinde sendika şubemizi açtık. Diğer yandan Diyarbakır’da da yetkiyi alarak yetkili olduğumuz il sayısını 80’e çıkardık. Bu başarıda emeği olan her bir teşkilat mensubumuza ne kadar teşekkür etsek azdır. Kararlı ve istikrarlı büyümemiz Allah’ın izniyle devam edecektir.
Geldiğimiz bu noktada sadece sayısal olarak değil, nitelik olarak da kendimizi tahkim ediyoruz. Eğitim-Bir-Sen’in zirveye ulaşıp, oradan sadece kendisiyle yarışarak yeni ufuklara yönelmesi kolay olmamıştır. Bu başarının her gününde, her anında inanç, mücadele, sabır, dayanışma, direniş, kararlılık ve elbette alın teri vardır. Vefa, cefa, fedakârlık vardır.
Biz kemiyetten ziyade keyfiyete, zaferden ziyade sefere önem verdik. Sayımız azdı ama inancımız, cesaretimiz, umudumuz, heyecanımız çoktu. İmkânlarımız azdı ama davamız, iddiamız, idealimiz, hayallerimiz büyüktü. Dahası, amacımız, menzilimiz, hasretimiz, özlemimiz Türkiye’ninki ile örtüşmekte, bütünleşmekteydi.
Teşkilatımızı güçlü kılan, inanmışlığını, adanmışlığının ve hayallerinin büyüklüğüdür. Hayalleri büyük, inanmış bir teşkilat yılmadan, yorulmadan, disiplinle azmetmişse başarılı olmaması için hiçbir neden yoktur. Bugün ideal teşkilatçılığının hakkını veren, inanmışlığı ve adanmışlığı ile yol alan teşkilatımız, hak, hakikat adına taviz vermeden mücadelesine devam ediyor. Yeni hedeflere ulaşmak için büyük gayretler sarf ediyor.
Her bir temsilcimize düşen görev, varoluş felsefemiz doğrultusunda yeniden düşünmek ve muhasebesini her dem yeniden yapmaktır. Yerelden evrensele uzanan yükümüzün ve sorumluluğumuzun ne kadar arttığını iliklerimize kadar hissetmeliyiz. Mücadelemizi, bir hakkın talebinden öte kurucu genel başkanımızın ifadesiyle “bu vatana olan bir borcu ödemek” anlayışıyla vermeliyiz.
Biz bu dünyayı bir imtihan ve mücadele alanı olarak gören ve bu mücadelede hak ve hakikatin safında olmak adına her türlü zorluğu göze alan bir teşkilatız.
İnandık, azmettik ve başardık.
Ne mutlu bu kutlu davanın bugünlere gelmesinde emeği olanlara.
